Inovasyon ve Sürdürülebilirlik
Co-CEO
Üreticiler, araştırmacılar ve regülasyonlar arasındaki iş birliği, akrilik emülsiyonlar ve hotmelt yapıştırıcılar alanında sürdürülebilirlik ve inovasyonu teşvik etmek için kritiktir.
En iyi uygulamaların paylaşılması, endüstri standartlarının geliştirilmesi ve tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik kültürünün oluşturulması, endüstride çevresel etkiyi azaltma ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etme konusunda ilerlemeyi hızlandırabilir.
Çevresel etkiyi azaltma, ürün performansını artırma ve yenilenebilir, biyo-bazlı alternatifleri araştırma, biyobozunurluk, kompostlanabilirlik ve sağlığı iyileştirme, Organik Kimya'da akrilik emülsiyonlar ve hotmeltlerin ana sürdürülebilirlik odak alanlarıdır.
Emülsiyonların ve hotmelt yapıştırıcıların üretiminde kullanılan akrilik polimer, petrol bazlı kaynaklardan veya yenilenebilir kaynaklardan elde edilebilir. Bizlerde, sürdürülebilirliği artırmak için biyo-bazlı alternatifler araştırıyoruz. Yenilenebilir hammaddelerin kullanımı, petrol türevlerine olan bağımlılığı azaltmaya veya ortadan kaldırmaya ve akrilik emülsiyon üretiminin karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olur. Bu bilgiler doğrultusunda yenilenebilir hammaddelerden yeni ürünler geliştirmeye odaklanıyoruz.
Organik Kimya'da, akrilik emülsiyon ve hotmeltler ile ilgili işlem yenilikleri, enerji ve su tüketimini ve atık oluşumunu azaltmayı hedefler. Sürekli polimerizasyon gibi verimli üretim teknikleri, kaynak kullanımını optimize etmeye ve çevresel etkiyi en aza indirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, işlenmiş suyun ve atık malzemelerin geri dönüşümü ve yeniden kullanımı sürdürülebilirliğe katkıda bulunur. Çevresel ayak izimizi azaltmak ve sürdürülebilir yenilikçi ürünler geliştirmek için tüm sürdürülebilir süreçleri bünyemize entegre ediyoruz.
Akrilik emülsiyon kaplamalarının performansını ve dayanıklılığını artırmak, sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Mükemmel yapışma, hava koşullarına dayanıklılık ve kimyasal dirence sahip yüksek kaliteli akrilik emülsiyonlar, kaplanmış yüzeylerin ömrünü uzatır ve sık sık yeniden boyama ve bakım ihtiyacını azaltır. Formülasyon ve katkı maddelerindeki yenilikler, bu özelliklerin iyileştirilmesine yardımcı olarak daha uzun ömürlü ve daha sürdürülebilir kaplamalar elde edilmesini sağlar.
Biyobozunurluk ve polimer sürdürülebilirliği, malzeme bilimi ve çevre koruma alanında iki önemli kavramdır. Biyobozunur ve sürdürülebilir polimerlerin kullanımını teşvik etmek, plastik atıkların azaltılmasına, çevresel kirliliğin hafifletilmesine ve malzemelerin ve kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesine önemli katkı sağlayabilir.
VOC’ler, hava kirliliğine katkıda bulunan ve sağlık riski oluşturan geleneksel solvent bazlı kaplamalardan yayılan zararlı kimyasallardır. Akrilik dispersiyon kaplamalar, solvent bazlı alternatiflere kıyasla daha düşük VOC seviyelerine sahiptir ve bu da onları daha çevre dostu yapar.
Sürekli yeniliklerimiz, VOC emisyonlarını daha da azaltmaya, ultra-düşük veya hiç VOC içermeyen formülasyonlar geliştirmeye ve sıkı çevresel düzenlemelere uyum sağlamaya odaklanmaktadır. Veri tabanlı değerlendirme araçları ve çeşitli VOC giderme işlemleri kullanarak üstün performans göstererek emisyon azaltmaları elde etmekteyiz.
Biyosidlerin sürdürülebilirliği, çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeyi, insan sağlığını ve güvenliğini sağlamayı ve kullanımlarını azaltmak veya daha çevre dostu seçenekler geliştirmek için alternatif yaklaşımları araştırmayı içermektedir. Dış paydaşlar ve iş ortaklarımızla yasal düzenlemeler, sertifikalar ve endüstri standartları aracılığıyla çalışıyoruz. Bu standartlar biyosidlerin sürdürülebilir kullanımını ve gelişimini teşvik etmede, ayrıca insan sağlığını ve çevreyi korumada kritik bir rol oynamaktadır.
Kapsamlı bir yaşam döngüsü değerlendirmesi yürütmek, sürdürülebilir ürün portföyümüzün çevresel etkisini hammade çıkartma aşamasından imha edilmesine kadar değerlendirmemize yardımcı olmaktadır. LCA, iyileştirme alanlarını belirler, inovasyon çabalarını yönlendirir ve farklı akrilik emülsiyon ve hotmelt ürünlerinin veya üretim süreçlerinin sürdürülebilirlik performansını karşılaştırmak için bir temel sağlamaktadır.
Genel olarak, akrilik emülsiyonlarda sürdürülebilirlik ve inovasyon, üretimin çevresel etkisini azaltmaya, ürün performansını ve raf ömrünü iyileştirmeye ve alternatif hammaddeleri araştırmaya odaklanır. Bu çabalarımız, endüstrinin çevresel ayak izini en aza indirirken performans gereksinimlerini karşılayan daha sürdürülebilir kaplamalar geliştirmeyi amaçlamaktadır.